Afyon’da tasarımı ile hayranlık uyandıran Butik Peynir Fabrikası
Adını konumundan alan 38° 30° çiftliğinde bulunan ikonik peynir fabrikası. Borusan Yönetim Kurulu Başkanı ve İcra Kurulu Başkanı Ahmet Kocabıyık‘ın çiftçiliğe soyunması ile ortaya çıkan bu eser Slash Architects ve Arkizon Architects tarafından tasarlanmış.
Sanat ve tasarımın iç içe geçtiği bu lokasyonun kalbinde yer alan bu peynir üretim merkezi; çiftliğin süt ürünlerinin işlenişini ve peynir üretim sürecini ziyaretçisine görsel ve tadımsal deneyimlerle yaşatan bir yapıda.
“Klasik” fabrika yapısının gerektirdiği tüm işlevleri dairesel bir üretim hattında maksimum verimle sağlıyor, davetkar tasarımı ve sunduğu avlulu tipoloji ile kendini bir çeşit peynir müzesine (showroom’a) dönüştüren yapı iç-dış ilişkisini yeniden sorgulayarak “çağdaş” (contemporary) bir tavır sergiliyor.
Basit bir üretim alanından daha fazlası olan bu yerde mimarlar binayı, misafirlerin peynir üretimini eşsiz 360 derecelik bir alanda gözlemleyebilecekleri bir peynir sergi salonu ve müzesi şeklinde tasarlamış.
Doğa ile İlişki ve Malzeme
Üretim Merkezinin doğa ile iç içe yapısı, toprak tonlarındaki renkleri, doğal malzemelerin kullanımı, arsaya yerleşim biçimi ile güçlendirilmiştir. Yapı yeşil dokuyu ve peyzajı avlunun içine alarak, çalışanlarına ve ziyaretçilerine konforlu bekleme, dinlenme ve etkinlik alanları sunuyor.
Doğal malzemenin kullanımı Afyon yöresinden çıkan yerel taşlar ile sağlanırken, detaylar ve birleşimlerde kullanılan korten malzeme yapının çağdaş ve endüstriyel kimliğini vurguluyor. Yapıda kullanılan brüt beton, doğal taş, şeffaf cam ve korten malzemelerinin bir araya gelişleri tesadüfi olmaktan uzak, birbirleri ile kurdukları ilişikler anlamında detaylarda zenginlik yaratacak şekilde bir araya gelmektedir. İşlevsel gereksinimleri yapının doluluk boşluk ilişkilerinde ortaya çıkıyor. Malzeme tercihleri ve kullanım biçimleri geçirgenlik, yarı geçirgenlik ve opak yüzeylerin ortaya çıkmasına araç olur.
Çağdaş fabrika yapısında kullanılan malzemeler yerellikten ve gelenekselden referans almış. Örneğin Patlatılmış kesimi ile tercih edilmiş yerel andezit taşının, yapının dairesel formunun etrafında dönmesiyle mimari öğelerin birleşimlerindeki güncel tavır yapıyı çağdaş ile modern arasında bir yerde konumlandırılmış.
Diğer Çiftliklerden Farkları
38° 30° Çiftliği, aslında ilk başta Türkiye’de sevildiği halde üretiminde sorunlar olan burrata, mozzarella gibi İtalyan peynirlerini üretmek üzere yola çıkmış. İtalya’dan Buffalo manda ve Hollanda’dan Simental cinsi inek getirtmişler. Bugün 200’ün üzerinde inek, manda bir o kadar da keçileri varmış. İtalya’da ve dünyanın birçok ülkesinde üniversitelerde eğitim veren önemli bir süt ve süt ürünleri uzmanı Andrea Pelati ile birlikte çalışmaya başlamışlar.
Tüm ekipmanlar da İtalya’dan ithal edilmiş. Sütler tesise el değmeden hijyenik şekilde geliyormuş. Çiftlikte mozzarella, burrata, bocconcini, ricotta, straciatella gibi İtalyan peynirlerinin yanı sıra Afyon kaymağı, yoğurdu, keçi başta olmak üzere yöresel beyaz peynirler, tereyağı, kaşar peyniri üretilecekmiş.
Çiftlikte üretilen ürünlerin pazarlama ve satışına gelince ilk aşamada lüks restoranlara ve beş yıldızlı otellerin alakart restoranlarına dağıtım yapılacakmış. Bir sonraki hedef de birkaç özel şarküteriye de vermek. 2016 yılının sonuna doğru da kendi dükkanlarını açmayı planlıyorlar.
Dünyaca ünlü bir küratörle ve sanatçılarla çalışmalar başlamış. Açıkhava çağdaş sanat müzesi olduktan bir sonraki aşamada da sanatçılar ve sanatsever ailelerin gelip bir-iki gün kalacağı birkaç ev inşa etmek varmış. Adım adım gastronomi ve sanatın bir arada olacağı, her birinin kalitesinden hiç şüphe duymayacağım bu müthiş projeyi merakla bekliyoruz…
Yazıda bulunan bazı metinler ve tüm fotoğraflar söz konusu mimarlık web sitesinden alınmışlar.
Kaynaklar: Radikal.com.tr, slasharchitects